Aziz Türk Milleti
TÜRK GENÇLİĞİ
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti varlığını sürdürme noktasında büyük tehlike altındadır.
Cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk böyle bir gün gelebileceğini öngörmüş ve bu yüzden Gençliğe Hitabesini kaleme almıştır. Yaptığı uyarılar bugün bile geçerlidir.
Nitekim, siyasi partiler ve otoriteler Suriye’de sözde bir zafer tablosu çizerken bebeklerimizin, işçilerimiz, öğretmenlerimiz, polislerimiz ve askerlerimizin katilleriyle pazarlık masasına oturmuştur. Oysa Türk üst kimliğiyle 85 milyon insanımız kader birliği etmiş ve en küçük tereddüt olmayacak şekilde birlikte yaşama iradesini ortaya koymuştur.
Milletimizin asli unsuru olan Kürt kökenli kardeşlerimiz de onurlu ve eşit yurttaşlar olarak ortak geleceğimizin saygın birer üyesidir. Bölgede kan ve gözyaşının sebebi olan emperyalizmin maşası ve tetikçisi terör örgütü PKK ise tarih boyunca bağrımıza bastığımız, tasada ve sevinçte bir olduğumuz Kürt kardeşlerimizin bu onurlu kimliğinin arkasına saklanarak meseleyi suiistimal etmektedir.
Terör örgütü ve arkasındaki güçlerin nihai talepleri, statü elde etmek, özerklik ve federasyondur. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle birlik ve bütünlüğüne yönelik açık bir tehdittir. Ne bölgede doğan çocuklarımızın iyi bir eğitim alması, ne bölgenin kalkınması, ne bölgede yaşayan insanlarımızın iş aş sahibi olması terör örgütünün derdi değildir. Tam tersine, eğitimsizlikten, işsizlikten beslenen terör örgütü devletin okul yapmasına, insanların fabrikalar açmasına engel olmuştur.
Terör örgütü tarihten silindiğinde bölgedeki kardeşlerimizin de makus talihi değişecek, turizmin, ticaretin, sanayinin, ulusal ve uluslararası yatırımların önü açılacaktır. Bizim de tek dileğimiz, 85 milyonun ortak mutluluğu ve zenginliğidir.
Ancak terör örgütünü tarihten silmenin yolu, emperyalizmin maşası olanlarla masaya oturmak değildir. Etnik kökenlerimiz ve inançlarımız ne ödüllendirme ne cezalandırma aracı olamaz. Türkiye ne Irak’tır ne Suriye’dir. 100 yıl önce hesapları bozulanların etnisite ve inançlar üzerinden kurduğu tuzakları bozmak için yola çıkıyoruz.
Şimdi sorumluluk alma zamanı!
Buna göre:
- Eğitim dili ve resmi dil Türkçedir ve değiştirilemez.
- Anayasa’nın ilk 4 maddesi tartışmaya açılamaz, üniter devletten taviz verilemez.
- Terörle müzakere değil mücadele edilir.
- Öcalan ömrünün sonuna kadar İmralı’da kalmalıdır. Bu konuda olası bir karar, halk oylaması ile alınmalı, kararı bizzat milletin kendisi vermelidir.
- Kandil’in eli kanlı terör baronları affedilemez.
- Ülkenin demografik yapısını bozarak gelecekte ülkemiz için ağır riskler yaratacak sığınmacı süreci akılla ve mutlaka Anadolu Türk yurdu olacak şekilde yönetilmelidir.
- Bölgemizde kalıcı barış ve istikrar açısından bölge ülkelerinin kaderini emperyalizm değil yine bölge ülkeleri kendileri belirlemelidir.
- Türkiye, hiçbir şekilde komşu ülkelerin topraklarında bir terör devletçiği kurulmasına izin vermemelidir.
Sen de Destek Ver
X Hesabımız
Milletimiz Ne Diyor?
“Millet İradesi” Siyasetçilerin, özellikle de ülkeye yön verenlerin en sevdiği dillerinden düşürmediği kavramların başında geliyor. Ama her nedense “milletin ne düşündüğü” sadece seçim öncesi anımsanıyor.
Oysa alınan her kararın, yapılan her icraatın merkezinde “milletin tercihlerinin” bulunması gerekiyor.
Terör örgütüyle ve elebaşıyla yürütülen yeni açılım süreci konusunda peki millet ne düşünüyor?
Başta siyaset kurumu olmak üzere herkes kulak versin… Bakalım millet ne diyor?
Terörün Tarihçesi
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KURULUŞU
Öcalan 21 kişiyle birlikte Diyarbakır'ın Lice İlçesi Fis Köyü'nde terör örgütünü kurdu.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN İLK EYLEMİ
Terör örgütü PKK’nın , Siirt'in Eruh İlçesindeki ilk hain saldırısında bir asker şehit olurken 9 Mehmetçik ve 3 vatandaş yaralandı.
1990’lı yıllarda Terör Eylemleri Tırmandı
Yol Kesen, bölgedeki tesisleri basan terör örgütü bebeklerden öğretmenlere pek çok katliam gerçekleştirdi.
1994-1999 TERÖRLE MÜCADELE HIZLANDI
Türkiye’nin güvenlik politikaları sonucu terör örgütü eylemleri ciddi bir şekilde geriledi.
ÖCALAN YAKALANDI
Öcalan, siyasi sığınma talebinde bulunduğu Hollanda'ya gitmek üzere geldiği Nairobi Havalimanı'nda bordo bereliler tarafından düzenlenen operasyonla yakalanıp Türkiye'ye getirildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı Abdullah Öcalan İmralı Cezaevi'ne konuldu.
2002-2004
PKK’nın saldırıları bitme noktasına geldi.
2004
Terör eylemleri yeniden tırmanışa geçti.
AÇILIM SÜRECİ
AK Parti açılım sürecini başlattı.
HABUR ÇADIR MAHKEMESİ:
Öcalan'ın çağrısıyla 34 PKK’lı terörist Habur Sınır Kapısı'ndan girerek teslim oldu. Pişman olmadıklarını söylemelerine rağmen yasalardan yararlanarak serbest bırakıldılar.
OSLO GÖRÜŞMELERİ
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, PKK’lı Sabri Ok ve Mustafa Karasu ile Oslo’da görüştü.
AÇILIM SÜRECİNE İSİM VERİLDİ
Açılıma “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adı verildi.
İMRALI’DA KRİTİK GÖRÜŞME:
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Öcalan ile İmralı’da görüştü.
ERDOĞAN’DAN AÇIKLAMA:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Öcalan ile yapılan görüşmeleri ilk kez açıkladı.
İMRALI’YA ZİYARET
BDP heyeti, Öcalan’ı İmralı adasında ziyaret etti.
ÖCALAN DİYARBAKIR’DAN MESAJ VERDİ
Öcalan’ın mektubu, Nevruz kutlamalarında Sırrı Süreyya Önder tarafından Diyarbakır meydanında okundu.
KANDİL İLE İLK TEMAS:
Türkiye, ilk defa Kandil'deki PKK yöneticileri ve Avrupa’daki PKK/KCK temsilcileriyle dolaylı temas kurdu.
DOLMABAHÇE MUTABAKATI:
İmralı Heyetinde yer alan dönemin HDP Milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken, dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldi.
İMRALI’DAN MÜZAKERE METNİ:
Sırrı Süreyya Önder, 10 maddelik bir müzakere metni sundu. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan açıklamaları önemsediklerini belirtti.
DAVUTOĞLU’NDAN DESTEK:
Başbakan Ahmet Davutoğlu: "Artık silah dili sona erecek, demokratik yaklaşımın önü açılacak."
ÖCALAN’DAN SON MEKTUP:
Abdullah Öcalan’ın üçüncü ve son mektubu Diyarbakır’da okundu.
ERDOĞAN MASAYI DEVİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında: ‘’10 maddelik metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim’’ sözleriyle Dolmabahçe’deki toplantıyı eleştirdi. ‘’Ben oradaki (Dolmabahçe) toplantıyı da doğru bulmuyorum’’ dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ BUZDOLABINDA:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar çözüm sürecini anlamadılar. Şu anda bu süreç buzdolabındadır" dedi.
HENDEK OPERASYONLARI:
PKK bağlantılı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) örgütünün hendek ve barikat kurmasına karşı "hendek" operasyonları düzenlendi. 793 asker, polis, özel harekat ve korucu görevlisi şehit oldu.
İKİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİ:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Teröristbaşı Abdullah Öcalan’a örgütü lağvetmesi koşuluyla "Umut Hakkı için başvurması ve TBMM'de Dem Parti grup toplantısında" konuşması için çağrı yaptı.
ERDOĞAN’DAN BAHÇELİ’YE DESTEK:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin “Umut Hakkı” çağrısına dolaylı destek verdi.
YEĞEN ÖCALAN İMRALI’DA:
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, aile üyeleriyle birlikte İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştü.
DEM PARTİ HEYETİ İMRALI’DA:
DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştü.
DEM PARTİ HEYETİ İMRALI’DA:
DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan ile ikinci kez İmralı’da görüştü.
Kim Ne Dedi?
Can Verenler Ne Diyor?
Unutmadık, Unutmayacağız!
Arşiv Unutmaz
Köşe Yazısı Alıntıları
Mesele PKK’nın silah bırakmasıyla sınırlı değil!..
Mehmet Tezkan'a ait köşe yazısı.
İkinci açılım sürecinin amacı
Fikret Bila'ya ait köşe yazısı.
“Devletin gizli aklıyla” bu süreç ne getirir, ne götürür?
Saygı Öztürk'e ait köşe yazısı.